28 Ocak 2010 Perşembe

ZOR SORU

ZOR SORU

Öğretilmiş kişilikler var hayatımızda..sadece zamanında öğretilmiş veya bir şekil de beynimize pompalanmış çaresiz kişilikler…Hep insanlar ne der yanlış anlaşılır mıyım, birileri beni böyle kabul eder mi, vesvesesi içinde bu zamana kadar bulamadığımız veya kaybolup giden gerçek kişiliklerimiz var; yerini öğretilmiş kalıplara terk ettiğimiz…Bir gün gelip de o kalıbın içinin boş olduğunu anladığımızda, yada toplum değişip de o kalıbın modası geçmiş olduğunda sadece içi doldurulmuş ölü bir ruh kalıyor geriye. .. Kimisi bu ölü ruhun anısına saygı duyup modası geçmiş öğretilmiş kalıbı yaşamaya devam ediyor, gerçekten cesur olanlarımız ise gerçek kişiliğinin “ ben kimim” in peşine düşüyor…

İşte insanın hayatla olan bitmez yarışı ve kendine yaptığı keşif de “ Ben kimim?” sorusuyla başlıyor. İnsanın en sancılı dönemi bu sorunun beyninde yankılanmasıyla başlar…Söylemek kolay olsa da, kendine iç sesinle bu soruyu sormak cesaret ister çünkü insanın hayatta varlığına inandığı tek şey kendisidir. Bu soruyu sordu mu bir kere, artık hiçbir şeyden emin değilsindir hayatta…Bilinmezliğe bir yolculuk başlar… Soru her ne kadar “ben kimim?” olsa da; aslında içinde her şeyi sorgular: Ailem için kimim? Arkadaşlarım için kimim? İşimde kimim? Sevgilim için kimim? Onlarca parçaya ayrılan bir kişilik karmaşası…Hepsinden elde edeceğiniz cevap usta bir aşçının eldeki malzemelerle eşi benzeri görülmemiş bir yemek yaratması gibidir. Öyle bir harmanlamamanız gerekir ki eldeki verileri ; çıkan sonuç hiçbirine benzememeli ama hepsi olmalıdır….

İnsanın varoluşundan bu yana en çok sorguladığı; ama sorgulamaktan en çok korktuğu sorudur: “Ben kimim?” O nedenle bazıları için; inandığı kalıp kişiliği tabu olarak görüp yıkmaya cesaret edemediğinden , yada olduğu kişi olmaktan korktuğundan veya kendi içinde kayboluşun ve bilinmezliğin kapılarını aralamak istemediğinden bir tabu olarak kalır yaşam boyu… Herkesin, aklın ve ruhun yollarını kullanarak bulacağı bir cevap vardır nihayetinde; ama bulduğunuz cevap doğruya ne kadar yakınsa; kendinize de o kadar yakınsınızdır aslında…